Geride bıraktığımız hafta sonu Silivri Çevre Derneği tarafından “Serbest Kürsü” isimli bir panel gerçekleştirildi. Bu panelinin düzenlenmesindeki asıl gaye, Silivri’ye yapılması düşünülen “Termik Santraline HAYIR!” demekti. Katılımcıların o alanda olma sebebi sadece “verimli tarım topraklarımıza, zehir saçan bacalarını getirerek bizim geleceğimizi katledemezsiniz!” şeklinde yorumlansa da, o gün olayın tamamen farklı olduğunu en azından görmüş olduk.
Günlerdir sosyal medya üzerinden tamamen temiz duydular ile bu olayın yanlış olduğunu savunan gayretli vatandaşların emeklerine, üç beş siyaside katılım sağlayarak adeta katran buladı. Allah var ya, ben alana geldiğimde zaten bir şeylerin yanlış olduğu gördüm. Katılımın az olması ve yine her zaman görmeye alıştığımız simaların ön saflarda baş göstermesi, olacakların habercisi gibiydi. Çevre Derneği ve Silivri Belediyesi’nin ev sahipliğini yaptığı “Termik Santral İstemiyoruz” isimli programın birde kılıfı vardı. Vatandaşların fikirlerini özgürce söyleyebilmeleri adına kurulan “Serbest Kürsü” siyasilerin işgaline uğradı ve ortaya bol HAYIR’lı bir şov çıktı. CHP’li Milletvekilleri Ali Özcan ve Erdin Bircan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere Hükümete yönelik söylemleri alanda bulunan birçok kesimi rahatsız etti. Günlerce milleti oraya toplayacağım diye kılı kırk yar, sonra oraya gel Kaçak Saray’dan gir, referandumda hayır çıkacak diye naralar at!
Kardeşim, hayırlı bir iş yapacaksanız da harbiden adam gibi yapın! Yani ille de her ortamı değerlendireceğiz diye ilçenin geleceği için önem arz eden bir konuda bu milleti neden kandırıyor ve kullanıyorsunuz? Bunun adına fırsatçılık denir. Bunun adına işgüzarlık denir. Dernek Başkanı Ali Korsan’ın bu hadiselerin buralara geleceği konusunda pek fikrinin olmadığını biliyorum ama maalesef siyaset böyle bir şey işte…
Bu arada AK Partili katılımcıları alanda gördüğümde inanın sevindim. Sonuçta hükümetin almış olduğu bir karar olmasına rağmen konunun içeriğini bildikleri halde katılım göstermeleri medeni cesaretin güzel bir örneğidir. Bir yerde riskte alarak gelmiş olmaları da ayrıca tartışılır. Derken, mikrofondan acayip sesler duymaya başladım! Mikrofondan gelen sesin sahibi AK Parti Milletvekili Feyzullah Kıyıklık’tan başkası değildi. Aman Allah’ım neler duyuyorum! Vekil abimiz resmen alandakilere meydan okuyor. “Bağımlılıktan Kurtulun” diyor! “Evet’inde, Hayır’ında bir ölçüsü olmalı, köprü yaptık hayır dedik, sonra başka bir köprü daha yaptık ona da hayır dedik şimdi hepsinden geçiyoruz” dedi. Almanya ve Viyana örnekleri ile Termik Santrallerinin öyle problem edilecek, sorun çıkaracak yapılar olmadığı konusunda halkı ikna etme gayreti az kalsın meydan muharebesine dönecekti. Anlayacağınız toplum yararına olacağı zannedilerek yapılmaya çalışılan organizasyon, tam bir siyasi şova dönüşerek amacının dışına çıkmıştır. Bundan sonra ne mi olacak? HAYIR’lı işler…
***
Tülay Kaynarca Nerede?
Silivri’de tüm bu olup bitenlerin kargaşası sürerken benim merak ettiğim başka bir husus daha var. AK Parti bölgemiz milletvekili Tülay Kaynarca’nın hiç sesinin çıkmaması sizce de garip değil mi? Yok yani şundan dolayı soruyorum. Birincisi, Kaynarca Silivri’de yetişmiş ve İlçede siyaset yaparak bugünkü makamına erişen önemli konumda olan birisi…
İkincisi ise yine Kaynarca Silivri’de ikamet eden yani yaşadığı yer olan ilçesi bu sorunlarla boğuşurken neden ortalıkta yok! İlçeyi en iyi tanıyan bir vekil olarak acaba bu projenin buraya gelmesi veyahut yapılması aşamasında bilgisine başvuruldu mu? Olduysa kendisi buna ne dedi? Sonuçta o bacalar zehir saçacaksa, kendisi de zehirlenecek yanlış mıyım? Tabi vekilliği bittikten sonra başakşehir pardon başka bir şehirde yaşamayacaksa…